Arama yaptığınız metin en az 3 karakter olmalıdır.
Örnek: Modernizm, Söyleşi, Mimarlar Konuşuyor

Mimarlık ve Edebiyat

İstanbulSMD ve Kalebodur'la Pazartesi Konuşmaları Mimarlık ve Edebiyat etkinliği, Cem Erciyes ve Ahmet Ümit'in katılımıyla gerçekleşti.

Salt Galata’da düzenlenen ve Ahmet Ümit'in kitaplarından pasajlarla renklenen sohbet, şehir ve tarih ekseni üzerinden edebiyat ve mekan olgusunu irdeledi. Ahmet Ümit tarihi şehirlerin sadece o şehirde yaşayan insanlara ait olmadığını belirtirken, şehrin kimliğini korumanın kendi kimliğimizi korumakla ilgili olduğunun çoktandır unutulduğunu söyledi.

Rebul Eczanesi, Sinepop, Rumeli Han, Afrika Han gibi yazarın kitaplarında rastladığımız ancak artık İstanbul’un kaybolan mekanları arasına giren yerlere değinen Cem Erciyes, ülkede koruma kültürünün oluşmadığını, sadece geri kalmışlık olarak tanımlanacak bir durumunun bazı şehirlerin korunmasına vesile olduğunu söyledi. Bu noktada Ahmet Ümit ise edebiyatın kaydedici, arşivleyici bir yanı olduğunun altını çizerek, “Bir gün bu binalar olmayacak dedim ve bugün Emek Sineması yok.” diye devam etti. “Kentsel dönüşüm zaten durdurulamaz bir şey. Sorun bunun siyasi sebeplerle manipüle ediliyor olması. Kendi haline bırakılsa daha kabul edilebilir olacak, kendiliğinden zaten değişecek. Beyoğlu’nun değişimini bir bitki gibi gözünle görebilirdin. Tabi bu değişimden umutlu değilim. Mutlu ve ait hissetmiyorum ama bu da bir değişim… Değişim uzun sürer. Sorun, bunu kentin ruhuna uygun bir şekilde yapabilmek.” diye sözlerine devam etti.

“İstanbul’u tüketirken edebiyatı da tüketmiyor muyuz?” sorusuna ise “Yıkımlar, insanların acıları gibi şeyler edebiyatta, sanatta başka eserlerin ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Ama buna gerek yok. İstanbul olduğu gibi kalsın ben yazacak başka konu bulurum.” diyerek cevap verdi ve ekledi: “Bir roman bir şehri savunmak için anlatılmaz, insan ruhunu yüceltmek için anlatılır. Edebiyat ve sanatın görevi varsa o da iyiye yanaştırmak.”

Hikayedeki mekanlar gibi romanın da mimarisi var, kendi kitaplarımda bir mimar gibi romana başlamadan önce bir çizim yaparım, diyen yazar mekanla ilişkisinin biraz büyülü bir durum olduğunu söyledi. “Ben görerek yazarım. Ama her zaman bildiğim yerleri yazmadım. Kurduğum, bulduğum, anlattığım mekanların hepsi bir şekilde benim amacıma hizmet ediyor. Hayal dünyanızı kullanarak mekanları hikayenize uygun hale getiriyorsunuz.” diye ekledi.

Bu Ayın Bülteninden

e87b49c7486e0508617d203fb97d46f3 (1)
Söyleşi

Müşterek Üretim Süreçleri

Buda Mimarlık ortakları Burak Pelenk ve Eda Yazkurt Pelenk ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide ekibin mimarlık ortamına ve eğitime yönelik görüşlerini konuştuk.

İncele Angle Right
bbfd5577441693d40b4eda3ebd642303
Proje

Doğanın Teknolojisi

Doğayla bütünleşik, çok yönlü bir mimari programa sahip Domein Oogenlust kampüsü, ticari birimleri, ofisleri ve sergi alanlarını içeriyor. Tasarımı Architecten|en|en ofisi tarafından gerçekleştirilen yapıda doğa, teknolojinin üstlendiği işlevleri yeniden devralıyor.

İncele Angle Right
ce741757f070d5e3e5e71f9c8f1da313
Haber

WAF 2016 Kazananları Belli Oldu

16-18 Kasım tarihleri arasında Berlin’de düzenlenen Dünya Mimarlık Festivali kapsamında Tabanlıoğlu Mimarlık Beyazıt Devlet Kütüphanesi ile “Yeni ve Eski” kategorisinde ödülün sahibi oldu.

İncele Angle Right
43f02b0451e56e4b77cd811b735e09a1
Haber

Kalebodur ile Mimarlık Programı Devam Ediyor

Kalebodur ile Mimarlık programı Cüneyt Özdemir’in sunumuyla yayınlanmaya devam ediyor. Programın yeni bölümlerini her Cuma Youtube kanalı üzerinden takip edebilirsiniz.

İncele Angle Right