Arama yaptığınız metin en az 3 karakter olmalıdır.
Örnek: Modernizm, Söyleşi, Mimarlar Konuşuyor

Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor: Mustafa Toner

Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor serisinde Prof.Dr. Celal Abdi Güzer'in bu ayki konuğu Toner Architects kurucusu Mustafa Toner oldu.

Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor serisinde Prof.Dr. Celal Abdi Güzer'in bu ayki konuğu Toner Architects kurucusu Mustafa Toner oldu.

AG: Siz gelen tüm konuklar içinde çok özel bir yeri temsil ediyorsunuz. Üç kuşaktır mimarlık yapan bir ailenin tam da orta kuşağısınız. Bir yerden alıp bir yere aktarıyorsunuz. Bu web sitenizde de altı çizilmiş bir durum. Değerli Süha hoca, siz ve oğlunuz Emre Toner şu anda dirsek teması içerisinde mimarlık pratiğinizi sürdürüyorsunuz, değil mi?


MT: Hatta kızım da iç mimarlık okudu. O da var. Hatta torunları da mimar yapacağız. Kalırsa destek, yapacağız.


AG: Kalmamasıyla ilgili bir endişeniz var mı? Önemli bir konu bu.


MT: Artificial Intelligience ile ilgili son zamanlarda ortaya çıkan bir takım programlar sürekli yayınlanıyor. Sadece birkaç kelime söyleyerek projeyi oluşturan bir şey var. Yakında bize pek ekmek kalmaz diye düşünüyorum. 


AG: Şakası bir yana doğru, ama bir yandan da benim gözlemime göre işin temellerine geri dönme çabası da var. Çünkü bu baştan çıkmış, tamamen biçime indirgenmiş arayışlara karşı; bir yandan çevrecilik öte yandan sürdürülebilirlik gibi kavramlarla, öz yapmak, az yapmak, dikkatli yapmak gibi konular da ön plana çıkıyor.


[...]


Ben aslında şunu soracağım: Bu üç kuşak meselesi çok size özel, başka örnekler de var, ama onların hiçbirisi sizin ki kadar aktif değil. Sizde bu durum sürdürülebilir bir etkileşimi bir çizgi anlayışı şeklinde sürekliliği temsil ediyor mu, yoksa sadece bir meslektaşlık ve meslek birlikteliği mi?


MT:  Babam mimar olarak özellikle fonksiyonları ön planda tutan güçlü bir akademisyendi. YTÜ’de rektörlük yaptı. Türiye’de ilk büyük mimarlık bürosu İMA’yı, Abdurrahman Hancı, Turgut Övünç ve Affan Kırımlı ile kurdukları zamandan beri bayağı mimari proje yaptı. Ben mimarlığa başlamadan önce orada bayağı aydıngerleri kazırdım. Okumaya başladıktan sonra da beraber teşvik-i mesaimiz çok oldu. Babam emekli olduktan sonra benim ofisimde de beraber çalıştık, öyle bir şansım oldu. Babamın mesleğe bakış açısı beni tüm meslek hayatımda etkiledi, fonksiyonun doğru çözülmesi, güzelin herkese göre değiştiği, projenin özünün doğru tespit edilmesi bana babamdan gelen bir öğretidir. Sanıyorum oğlumda da aynı şey var. Her ne kadar iç mimari çalışsak dahi, biraz daha mimarinin iç mimariyi yönlendirdiği ve belirlediği projeleri seviyorum.


AG: Aslında bu çok önemli ve gündemdeki konulardan birisi. Son zamanlarda ayrı ve bağımsız bir disiplin olarak kendini gösteren iç mimarlık için çok fazla bölüm açıldı. Bu mimarlık ve iç mimarlık için iki ayrık ve ilişkili alan algısını beraberinde getirdi. Halbuki ben Türkiye’de mobilya tasarımından iç mimariye bir çok konuda bunun yerleşik kurumsallığını uzun süre mimarların temsil ettiğini düşünüyorum. Çok nitelikli mobilya mağazalarına, iç tasarım örneklerine baktığımızda bu böyle. Bir bakıma da çok bütünleşik oldu. Sedad Hakkı Eldem’in Hilton’una baktığımızda iç ve dış birbirinden çok da kolay ayrılan kavramlar halinde değildi. Giderek de bir uzmanlaşma var. Cephe mimarisi, ışık mimarisi, peyzaj, yangın, akustik gibi işin içine birçok uzman giriyor. Öyle baktığımızda bu iç ve dış ilişkisine nasıl bakıyorsunuz?


MT: Mimariden başlayarak yapılan çözümlerin iç mekan tasarımlarını da daha başarılı yaptığını düşünüyorum. Bunda mimar olmamın büyük bir etkisi vardır, bunu da kabul ediyorum. İç mimariyi de bir mimari proje gibi ele almanın, süsleme sanatı olarak değil de, bir fonksiyon çözme ve mimariyi daha iyi ortaya çıkarma ve daha kullanışlı hale getirme uslubuyla yapılması gerektiğini düşünüyorum. Öyle de yapmaya çalışıyopruz. Mimari daha kalıcı bir şey.  Bir mimariyi 3-5 sene sonra yıkıp tekrar yapamazsınız. Ama örneğin bir restoranı, otel vs büyük zahmetlerle yapsanız bir 3-5 sene sonra yeniden yapma gerekliliği doğabiliyor.


AG: Bir restoranın 3-5 yılda fiziksel ömrü bitse de kültürel ömrü bitiyor.  
MT:  Evet, benim böyle kendim değiştirdiğim restoran - otel gibi çok fazla mekan var. Ama tabii ki mimarlık böyle bir şey değil. Komple yıkıp yeniden yapmak daha uzun süreçli bir şeydir.


[...]


AG: Aslında bu galiba tartışmanın ana eksenlerinden bir tanesi. İç tasarımda bir geçiciclik durumu var. Bu zaman zaman modaya bağlı, zaman zaman işlev değişikliğine zaman zaman da esnekliğe bağlı olabiliyor. Öte yandan da mimarlığın hep ana ilkesi zamana direnmek oluyor. Bu yüzden tasarımda bu geçicilik kavramını baştan biliyor olmak önemli bir kriter diye düşünüyorum.


MT:  Ben mezun olduktan sonra kendimi bir anda iç mimari projeler yaparken buldum. Bu tesadüftü, seçim değildi. O zamanlar zaten piyasada çok fazla rekabet de yoktu, keyifli zamanlardı. Derken o günlerde şöyle bir şey farkettim, mimarlık çok daha zahmetli bir şey, bürokrasi yoğun, çok daha uzun bir süreç. Müşteri hizmetin karşılığını vermeyi sevmiyor. Ben tembel bir adamım. İç mimarlıkta çok daha çabuk sonuç alınıyor. Bir de boyut olarak da bizim yapabildiğimiz işler. Biz yaptığımız çoğu işin uygulamasını da kendimiz yapıyoruz. Bu yüzden kendimi biraz daha iç mimarlıkta konumlandırdım.

[...]

Bu Ayın Bülteninden

Town Hearth (4)
Proje

Town Heart

Atelier Archiplein 2017’den beri Fransa’nın Haute-Savoie şehrindeki Scionzier komününün kent merkezini yenilemek üzerine çalışıyor.

İncele Angle Right
Plaza De La Villa (24)
Proje

Plaza de la Villa

Mayorka'da işlevini kaybeden tarihi meydan Moneo Brock'un yeni tasarımlarıyla halka kazandırıldı.

İncele Angle Right
Ulusal Meclis İletişim Binası (4)
Proje

Ulusal Meclis İletişim Binası

Güney Koreli Haeahn Architecture ve New York merkezli H Architecture tarafından Seul'de tasarlanan Ulusal Meclis İletişim Binası bulunduğu yerdeki bitki örtüsüne zarar vermeyecek şekilde konumlanırken idari fonksiyon ve halka açık alanlar arasında iletişim kuran bir mekana dönüşüyor.

İncele Angle Right