Dönüşüm sürecinde alınan kararlarda her bir adım, yeni doğan bir ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak geliştirilirken doğaya giderek daha fazla yaklaşma fikri ön planda tutulmuş. Projede, basitçe mevcut binaya eklemlenen ekler inşa ederek yapı boşluklarını doldurmak yerine, her yeni ek için kentsel ölçeğe uzanan yeni bir yerleşim modeli kurgulanmış. Böylelikle yapıya yeni programlar yüklenmeye devam etse dahi boşlukların dolayacağı, doğanın içine daha çok sızabilen, çevresiyle iletişimi güçlenen bir plan oluşturulmuş.
Kapsamlı projenin son adımı olan Termalija Aile Merkezi’nde de aynı yaklaşım sürdürülmüş. Proje üstü kapanan eski açık havuzun bulunduğu yere inşa edilmiş. Mevcut durumda, üst örtünün sadece kışın kapanması öngörülmüşse de bu, sistemin güçlüğü nedeniyle hiçbir zaman gerçekleştirilememiş; havuz yaz-kış kapalı olarak hizmet vermiş. Membran nedeniyle de mekan hem çevresinden rahatsız edici bir şekilde ayrılmış hem de ziyaretçilerin arzu ettikleri açık termal havuzu deneyimlemelerine engel olmuş. Dolayısıyla tasarım, bu deneyimi güçlendirecek şekilde kurgulanmış. Öte yandan değişim sürecinde, eski ile yeni arasında büyük fark oluşması nedeniyle son aşamanın da tamamlanmasına karar verilmiş.
Projenin önceki aşamalarında yapıların büyük bir bölümü toprak içine gömülerek çözülmüş. Bu sayede zemin üzerinde sade bir yerleşim oluşturulmuş. Termalija Aile Merkezi’nde ise mekan büyüklükleri ve suyla olan etkileşim nedeniyle bu tasarım kararı burada uygulanamamış. Bunun yerine çevredeki yerleşimin dokusu yorumlanarak projeye taşınmış.
Tasarımda, suyun üzerindeki geniş çatı örtüsü daha küçük parçalara ayrılıyor. Dört cepheli parçalı hacimlerden meydana gelen sistem, karşıdan bakıldığında yerleşimin izini sürdürüyor ve merkeze doğru yoğunlaşıyor. Bu düzen karmaşık görünmekle beraber, çatı dayanımını artırıyor, havuzun üzerindeki tüm açıklığın yekpare geçilmesine olanak tanıyor.
Yazın ve kışın aynı alanın kullanılması gerektiği için çatıda çok sayıda ışıklık oluşturularak açık alan ihtiyacı görsel olarak giderilmiş, yaz mevsiminde mevcut strüktürün gölgelik olarak çalışması öngörülmüş.
Fotoğraflar: Enota